BİLGİSAYARIN İÇ DONANIMI:
GÜÇ KAYNAĞI:
Bir bilgisayardaki elektronik devreler 5 ve 12 V’ luk DC ile çalışır. Şebekenin 220 V’ luk AC akımını bu gerilime çeviren güç kaynağıdır. Power Supply’a bilgisayar kasasının ön tarafındaki açma/kapama düğmesi kumanda eder. İlk PC’ lerde 63.5 W’lık güç kaynağı kullanılmaktaydı. Günümüzde ise bilgisayarın özelliğine
göre 150-375 W arasındaki güç kaynakları kullanılır. Güç kaynağından çıkan kablo uçlarındaki soket yardımıyla anakart, disket, harddisk ve CD-ROM sürücüye bağlanabilir.
ANAKART (MAİNBOARD) :
Bir bilgisayarın çalışmasında ana rolü oynayan CPU, ROM, RAM, BIOS gibi elemanların bulunduğu baskılı devre kartına anakart denir. Bilgisayara bağlanacak ilave kartlar (ses kartı, grafik kartı, ethernet kartı vb. ) anakart üzerinde bulunan ve slot adı verilen konnektörlere bağlanır. Anakart üzerinde bulunan şarj edilebilir
pil sistem saatini çalıştırmaya ve CMOS içindeki bilgileri saklamaya yarar.
Bir bilgisayar alırken dikkat edilecek en önemli şey anakartın terfi edebilir (Upgradable) olmasıdır. Yani bu anakart standart ebatlı bir kasaya oturan ve standart ilave kart ve sürücüleri alan bir kart olmalıdır. Bilgisayarınızın özelliklerini yükseltmek istediğinizde yapacağınız tek şey eski kartın yerine yeni kartı takmak olmalıdır.
CPU (MERKEZİ İŞLEM BİRİMİ):
Anakart üzerinde bulunan bir çiptir. CPU (Central Processing Unıt) bilgisayar programlarının verdiği emirleri alıp bu emirler doğrultusunda diğer çipleri ve elektronik devreleri yöneten, hesaplama ve mantıksal işlemleri yapan çiptir.
PC’ lerde kullanılan ilk işlemci 8088’ dir. INTEL, AMD, CYRIX en ünlü işlemci üreticileridir.
Pentium ll öncesi işlemcilerin üstten görünüşü tam bir kare biçimindedir. Çipin alt tarafında ise iğne biçiminde
bağlantı uçları vardır. Anakart üzerindeki özel bir slota geçen bu uçlar elektriksel bağlantıyı sağlar. Pentium ll ve lll’ ler ise anakarta dik yerleştirilirler ve üzerlerinde soğutucu mevcuttur.
Gelişen CPU’ lar arasındaki en önemli fark hızdır. Hızı etkileyen etmenler;
¨ CPU’ nun kendi içinde bir defada işleyebileceği verinin bit sayısıdır(kelime boyutu). İlk işlemci 8088’ de bu sayı 8 bit iken pentiumlarda 32 bittir. Kelime boyutunun büyük olması işlemcinin bir işlemi kendi içerisinde daha az adımda yapması demektir.
¨ İkinci etken CPU ‘nun diğer çip ve kartlara bir kerede gönderebileceği veri sayısıdır (veri yolu). Veri yolu
8088’ de 8 bit, 8086’ da bu 16 bit, 80486’da 32 bit iken pentiumlarda 64 bittir. Veri yolunun büyük olması daha fazla miktarda verinin kısa bir sürede aktarılmasına olanak sağlar.
¨ Üçüncü etken ise, CPU’ nun 1 saniye içerisinde yapabileceği işlem sayısıdır. CPU’ nun bir işlemi yapabilmesi için uyarılması gerekir. Bu uyarmaya pals veya clock hızı denir. Palsler kuvartz kristalinden yapılmış bir frekans üretici tarafından üretilir. CPU’ ya gönderilen palslerin sıklığı MegaHertz birimi ile ifade edilir. 300 Mhz bir işlemci bir işlemi saniyenin 1/300.000.000’ i kadar zaman içerisinde gerçekleştirir. Yani saniyede
300.000.000 işlem yapar.
ROM (READ ONLY MEMORY):
Anakart üzerinde sadece okunabilen bir bellek çipidir. Bilgisayarın enerjisi kesildiğinde bile içerisindeki bilgiler silinmez. Sistem kartı üzerindeki ROM içerisinde (Basic Input/Output System) adlı bir program yazılıdır. Bu program üreticiler tarafından yazılmıştır. BIOS denilen bu program, donanımı doğrudan kullanan
bir dizi program içerir. Bu programlara Interrupt alt programları denir. İşletim sistemi (DOS) donanımla
doğrudan bağlantı kuramadığından gerektiği zaman bu alt programları kullanır.
ROM içerisine yazılmış bir program da, bilgisayar ilk açıldığında bilgisayara bağlı donanım birimlerini test ederek bunları aktif hale getirir. Test edilen donanım biriminde hata varsa bu hatalar ekran aktif olmadan önce
bip sesiyle, ekran aktif olduktan sonra ise ekrana verilen mesaj ile kullanıcıya bildirilir. İlk açılma anındaki bu test işlemine POST (Power On Self Test) denilir.
RAM (RANDOM ACCESS MEMORY):
Ana bellek adı verilen bu bellek geçici olarak saklanması gereken tüm veri ya da program kodlarının yazıldığı çip grubudur. Bilgisayarın enerjisi kesildiğinde sakladığı verilerin tümü silinir. RAM’ in Türkçe karşılığı Rastgele Erişimli Bellek’ tir. Bu bellek üzerindeki adreslerin herhangi birisine doğrudan ulaşılabilmesi “rastgele “ ifadesi ile belirtilmeye çalışılmıştır. Bilgisayar işlemcisi (CPU), RAM belleği bir kara tahta gibi kullanır. İşlenecek olan programları buraya yükler. İşlevi bitenleri ise siler, üzerine yenisini yazar. Örneğin;harddiskteki bir programı çalıştırdığımızda CPU bu program kodlarını ilk önce RAM’ a yükler. Kodları buradan teker teker alarak çalıştırır. Başka bir programı çalıştırdığımızda bu defa eski kodlar silinir yerine yenileri yüklenir. ROM içerisindeki POST programı da çalışabilmesi için bilgisayar ilk açıldığında RAM belleğe yüklenir. Daha sonra CPU bu kodları alarak işleme koyar.
Yapı bakımından DIP ve SIMM olarak adlandırılan 2 tip RAM mevcuttur. DIP (Dual In-line Package)
olarak adlandırılan RAM çiplerinin iki tarafında birden bağlantı pinleri bulunur.
DIP tipi RAM çeşitleri anakarttaki özel soketlere takılır. Bu tip RAM’lar günümüzün anakartları üzerinde bulunmamaktadır. Bunun yerine 8 veya 9 DIP tipinde çipin kartlar üzerine yerleştirilmesiyle oluşan SIMM (Sinle In-line Memory Module) üretilmeye başlandı. SIMM tipi bellekler 4 MB, 8 MB, 16 MB, 32 MB, 64 MB, 128 MB kapasitesinde piyasaya sunulmaktadır. Anakart üzerindeki bank adı verilen özel slotlar üzerine SIMM bellek kartları dik olarak yerleştirilirler. Pentium ll öncesi bilgisayarlardaki SIMM belleklerin anakarta bağlantısını sağlayan pin sayısı 30 veya 72 iken Pentium ll’ lerde bu sayı 168 pindir.
Kişisel bilgisayarlar ilk üretildikleri zamanlarda 640 KB’ lık geleneksel (conventional) bellekler kullanılmıştır. Gelişen uygulama programlarında ise 640 KB yeterli olmadığından arttırma ihtiyacı doğmuştur. Günümüzde kullanılan belleklerin de ilk 640 KB’ lık bölümü geleneksel bellektir. Geriye kelen bölümleri üst bellek, uzatılmış bellek, yukarı bellek ve genişletilmiş bellek ismini alırlar.
SLOTLAR (GENİŞLEME YUVALARI):
Bir anakart satın alındığında üzerine takılması gereken birçok genişleme kartı (ekran kartı, ses kartı, modem kartı, radyo kartı vb.) bulunmaz. Bu kartlar kullanıcının isteğine göre seçilir ve sonradan ilave edilir. İşte genişleme kartlarının anakart ile bağlantısını yapabilmek için slotlara (genişleme yuvalarına) gereksinim vardır.
Modem anakartlar üzerinde ISA, PCI ve AGP adındaki farklı yapıdaki slotlar bulunur. Anakart üzerine bakıldığında daha küçük ve açık renkli olan yuvalar PCI, bunların yanında daha büyük ve koyu renkli olanlar ISA yuvalarıdır. Pentium ll anakartlarda ayrıca ekran kartının takılabileceği AGP yuvası vardır. ISA ve PCI yuvalar arasındaki farklar; veri yolu genişliği ve veri iletişimindeki yöntemdir. ISA veri yolu; 8 veya 16 bittir.
PCI veri yolu ise 64 bittir ve aynı zamanda 32 bit veri yolunu da destekler. PCI veri yolları ISA veri yollarına göre çok daha hızlıdır.
EKRAN KARTI:
Bir ekran kartının görevi; CPU’ dan aldığı bilgiyi ekranda göstermektir. CPU’ dan ekran kartına gönderilen bilgi bu kartın belleğinde saklanır. Eski tip ekran kartlarında ise; bu bilgi ekran kartı belleğinde piksel piksel saklanırdı. CPU’ dan gönderilen bu piksel bilgilerinin yönetimi yine CPU’ ya aitti. Bu ise CPU üzerinde fazladan yük getirdiğinden ekrandaki görüntünün hızı düşüktü. Bu tip ekran kartı kullanan bilgisayarlarda grafik programları ve oyunlarda kaliteli görüntü almak mümkün değildi.
Yeni tip ekran kartlarında ise; CPU’ nun görüntü işlerindeki yükünü hafifletmek amacıyla hızlandırıcı adı verilen işlemciler kullanılmaktadır. Günümüzdeki ekran kartlarında kullanılan hızlandırıcı çiplerden voodoo
ve riva ilk akla gelenlerdir.
CPU’ dan gönderilen görüntü veriler ekran kartının belleğinde saklandığından bu belleğin büyük olması tercih edilir. Çünkü daha büyük bellek daha fazla renk ve çözünürlük sağlar. Son zamanlarda üretilen ekran kartlarında 4 MB, 8 MB, 16 MB, 32 MB’ lık bellekler kullanılır.
Ekran kartı anakart üzerindeki ISA, PCI veya AGP slotlarından birisine bağlanır. Kaliteli görüntü veren ekran kartları genellikle PCI slotu üzerine bağlanır. Pentium ll bilgisayarlarda ise yeni geliştirilen AGP portuna bağlanan kartların çözünürlüğü, renk sayısı ve hızı oldukça fazladır.
SES KARTI:
PC içerisindeki hoparlör kaliteli ses üretmek için yeterli değildir. ISA veya PCI slotuna bağlanan bir ses kartı dijital sesi analog sese dönüştürür. Bu dönüştürme metoduna örnekleme (sampling) denir. Örnekleme 8, 16, 32, 64 veya 128 bitle yapılır. 8 bit örnekleme çok basit oyunlar ve müzik için yeterlidir. PC’ den iyi bir ses alabilmek için 16 bit ses kartı kullanmak gerekir. 32, 64 veya 128 bitlik ses kartları PC’ de müzik üreten profesyoneller için uygundur. Normal bir kulak ile 16 ile 32 bit örneklemenin bile farkına varamaz.
Ses kartı üzerindeki slota bağlandığında kasanın arka tarafına bağlantı konnektörleri görülür. Bunlardan bir tanesi joystick girişi, birisi hoparlör çıkışı diğeri de mikrofon girişi içindir. Joystick D tipi konnektöre, hoparlör Line-in jakına, mikrofon da Line-out jakına bağlanır. Birçok ses kartı berg konnektörü adı verilen bir kablo ile birlikte satılır. Bu kablo CD-ROM sürücü ile ses kartı arasındaki bağlantıyı sağlar. Böylece müzik CD’ lerini bilgisayarınıza bağlı CD-ROM’ a yerleştirip ses kartındaki hoparlörden dinleyebilirsiniz.
MODEM KARTI:
Bilgisayar anakartına sonradan ilave edilen modem kartları, bilgisayarın normal telefon hatları üzerinden iletişim kurmasına olanak sağlar. Veriler modem kartının telefona bağlanan ucundan seri iletişim yöntemiyle gönderilir veya alınır. Bir nevi bilgisayara eklenen yeni bir seri port görevini üstlenir. Modem kartının telefon hattına bir saniyede gönderebileceği bit sayısı o modemin hızını belirler. Saniyede gönderilen bit sayısı bps (bit per second) ile tanımlanır. Günümüzde 28.000 bps, 36.000 bps, 56.000 bps ve 128.000 bps’ lik modemler standart olarak piyasaya sunulmaktadır.
Modem kartı takılan bir bilgisayarı çeşitli yazılımlar aracılığıyla telefon gibi kullanabilir, internete bağlanıp uzak bilgisayarlarla iletişim kurabilirsiniz.